Kepekli pirinç, beyaz pirincin aksine daha az işlenmiş olup, bu sayede besin değeri açısından zengindir. Lif içeriği yüksektir ve B sınıfı vitaminler, potasyum, magnezyum, fosfor gibi önemli mineralleri bol miktarda barındırır. Bu sebeple, beyaz pirinç yerine kepekli pirinç tercih edilmesi daha sağlıklıdır.

Kepekli pirinç, pirincin doğal hali olup, üzerindeki kepeği alınmamış şekilde tüketilir. Her pirinç yetiştirilen bölgede üretilebilen kepekli pirinç, diyetisyenler tarafından diyabetik hastalara ve formda kalmak isteyen kişilere önerilmektedir. Besin değerleri açısından bolca potasyum ve lif içerir. Beyaz pirincin kullanıldığı her yerde rahatlıkla kullanılabilir. Pirinç, asırlardır birliğin ve bereketin simgesi olarak kabul edilmiştir. Örneğin, Endonezya mitolojisinde pirinç, ürünlerin ve iyi talihin koruyucusu olarak görülür. Endonezyalılar, pirinç ekimi sırasında "pirinç anısı" adı verilen bir kısmını ayırarak saklarlar. Bu pirinç bitkisi canlılığını yitirmediği sürece ekimin başarılı olacağına inanılır.

Uzmanlar, pirincin M.Ö. 3000 yıllarından beri Çin'de bilindiğini ve yetiştirildiğini bildiriyor. Ana yurdu Güney Hindistan olan pirincin, M.Ö. 2000'li yıllarda Kore, Filipinler, Japonya; M.Ö. 1000'li yıllarda ise Endonezya'da yaygınlaştığı ifade ediliyor. Mezopotamya ve Türkistan'a Persler aracılığıyla sokulan pirincin Yunanistan'a girişi, M.Ö. 320'li yıllarda Büyük İskender'in Hindistan'ı işgal etmesiyle olmuştur. Pirinç bitkisinin Türkiye'ye ise 500 yıl öncesinde, güneyden geldiği tahmin edilmektedir. Keşfedildiği ilk günden bu yana dünyada buğdaydan sonra en çok üretilen ve tüketilen hububat ürünü olma niteliğine sahiptir.

Pirinç, su içerisinde yetiştirilen bir hububat bitkisidir. Diğer hububat bitkileri su içerisinde uzun süre yaşayamazken, pirinç suda erimiş oksijenden faydalanarak gelişir. Pirinç, tarladan toplandığı haliyle yenmez; üzerindeki kalın kabuğun çıkarılması gereklidir. Ardından pirincin kepeği çıkarılır. Ancak bu işlemlerden geçen pirinç, besin değerinin çoğunu kaybeder; ağırlığının %30'undan fazlasını, lipidlerinin %80'ini, madensel tuzlarının %60'ını ve vitaminlerinin tümünü yitirir.

Kepekli pirinç, B1, B2, B6, PP, E ve F vitaminlerinin yanı sıra potasyum, kalsiyum, fosfor, flor gibi değerli mineraller ve 12 çeşit amino asit içerir. Bu nedenle tüketilen pirinç mümkünse kepekli olmalıdır. Pirinç özellikle nişasta açısından zengin, yağ ve protein açısından ise fit bir yiyecektir. Yağsız ve kolay sindirilebilir olması, onu hastalıklarda diyet yemeği olarak kullanmaya olanak sağlar. Bu nedenle böbrek ve kalp yetersizliği rahatsızlıklarına sahip bireyler için eşsiz bir besin maddesidir.

Pirincin kabuğunda bulunan lif ve B sınıfı vitaminlerinden yararlanmak isteyenlere kepekli pirinç önerilir. Kepekli pirinci beyaz pirinçle yaptığınız tüm yemeklerde ve pilavlarda kullanabilirsiniz.